Referanslar 1

Bu sene boyunca aldığım danışmanlık hizmeti sayesinde içim çok rahat etti. Bir sorum olduğunda her adımda destek olundu ve yardım edildi. Bu sayede yapmam gereken işleri daha rahat bir şekilde halledebildim ve hedeflerime ulaştım. Bu sene içinde emeği geçen herkese çok teşekkür ederim.
Hazan Başarır – Sorbonne Üniversitesi Yaşam Bilimleri Bölümü

Plus Education’ın verdiği danışmanlık hizmeti çok iyiydi. Sadece başvuruda değil başvuru sonrasında da bana okula kayıt olurken çok destek oldular. Okul kaydı sonrasında oturum iznini alırken de destek sağladılar, çok memnun kaldım.
Kerem Erbil – Aix Marseille üniversitesi Makine Bölümü

Başından sonuna çok ilgiliydiniz, bir an olsun kafamda soru işareti olmadan süreci en güzel şekilde noktaladık birlikte. Çok teşekkürler.
Efe Benli – Strasbourg Üniversitesi Hukuk

Aldığım danışmanlık hizmetiyle Sciences Po’ya başvuru sürecimde yazdığım makalelerin üstünden geçtim, böylece yazılarımı geliştirdim. Çok çalıştım ve böylelikle istediğim sonucu elde edebildim, aldığım danışmanlık hizmeti de buna yardımcı oldu.
Ece Eroğlu – Sciences PO Reims

Hem öğrenci vizesi hem de okula kayıt, yurt bulma konusunda çok yardımcı olduğunuz için teşekkür ederim. Her konuda hangi ülkede olursam olayım hemen yardımcı oldunuz, danışmanlık almasam herhalde çok zorlanırdım.
Ece Karaca – Nice Côte d’Azur Üniversitesi Bilgisayar Bölümü

Plus Education’dan aldığım danışmanlık hizmeti tamamıyla yeterliydi. En iyi notlara sahip olmamama rağmen CV, motivasyon mektubu gibi konularda sene boyunca uğraşıp dolu bir dosya ile her yerden kabul almama yardımcı oldular. Cem Bey’e körü körüne güvenebilirim.
Güney Ersoy- Val de Seine Mimarlık Okulu (ENSA)

Öncelikle hizmetinizden memnun kaldım. Bana üniversite seçimim konusunda iyi tavsiyeler vererek üniversite hayatıma büyük katkıda bulundunuz. Başvurduğum okullara uygun mektuplar ve belgeler konusunda çok tavsiyeler verdiniz. Bana bu üniversite maceramda yoldaşlık ettiğiniz için teşekkür ediyorum.
Nehir Çağlar (Lausanne Polytechnique – EPFL) Saint Joseph Fransız Lisesi

Notre Dame de Sion’da okumaya başladığım günden beri Paris’te hukuk okumak en büyük hayalimdi. 4 yıl bu amaç doğrultusunda çalıştıktan sonra, artık 12. Sınıftım ve Campus France başvuru tarihi yaklaşıyordu. İşte tam bu zamanda, Cem Hoca’yla yollarımız kesişti. Haftalık yaptığımız görüşmeler ve en ufak detay için bile yaptığımız saatlik konuşmalar sayesinde tamamıyla içime sinen bir dosya hazırladık. Sıra okul seçimlerine geldiğinde ise, bil hayli stresliydim. Campus France’ın sunduğu 3 hakkı en stratejik şekilde kullanmak istiyordum. İşte tam bu zamanda; Cem hoca sadece bir danışman değil, çok daha fazlasıydı. Bana doğru zamanda doğru riski almanın ne denli önemli olduğunu öğretti. Bununla birlikte, kabulün aşamasından sonra yurt ve vize işlemleri için de hep arkamdaydı. Şu an, Fransa’nın en prestijli hukuk fakültesi olan Panthéon-Assas hukukta ilk yılımdayım. Bu hayalimi gerçekleştirdiği için Cem Hoca ve tüm ekibine çok teşekkür ederim.
Çağla Eralp (Université Panthéon-Assas) Notre Dame de Sion Fransız Lisesi

Değerli Plus Kariyer ve Eğitim Danışmanlığı Ailesi,

Kızım Ece Yakın için iki yıl süre ile vermiş olduğunuz yurtdışı üniversite eğitimi danışmanlığı neticesinde, dünya genelinde gerek genel klasmanda, gerekse alan bazında ilk yüz üniversitesi içerisinde yer alan Eindhoven University of Technology Chemical Engineering bölümünde eğitimine başladı. Meslek seçiminden başlayarak, okul kayıt süreçlerinden, oturum izinlerine kadar vermiş olduğunuz kapsamlı destekten ötürü çok teşekkür ederiz.

Anket vesilesiyle, Plus Kariyer ve Eğitim Danışmanlığı hakkındaki düşüncelerimi yazarken, yurtdışı üniversite konusunda hedef koymuş velilere bu işin uzun soluklu, detaylı ve meşakkatli olduğunu göstermek için -veli gözünden- geçirdiğimiz süreçleri aşağıda algoritmik olarak verdim:

  • sınıf sonunda öncelikle meslek seçimi üzerinde titiz çalışmalarla başlayıp, alan daraltıp, kariyer planlaması yaparak, eğitim alınacak bölüm/bölümler seçildi.
  • Başvurulacak bölümlere ilişkin yapılan seçimlerin, daha bilinçli olmasını sağlamak için lise öğrencilerine yönelik üniversite yaz okulları seçimi ve organizasyonları yapıldı. Türkiye ve Amerika’da iki farklı üniversitede yaz okulu eğitimleri alındı. Seçilen alan konusunda tereddütler ortadan kalktığı gibi, güçlü CV konusunda da önemli çalışmalar yapılmış oldu.
  • Kapsamlı CV çalışması ve başvuru yapılacak her üniversiteye ayrı başvuru portfolyoları düzenlendi.
  • Hedef ülkemiz olan Hollanda’dan başvurduğumuz dört üniversiteden ve ikincil olarak hedeflediğimiz Belçika’dan da başvurduğumuz bir üniversiteden kabul aldık. Dolayısıyla, tüm başvurularımız olumlu olarak sonuçlandı. Burada, Plus Eğitim’in danışmanlarının ülke bazındaki uzmanlıkları ile kritik başvuru zamanları ve karmaşık başvuru aşamaları bizlere stres oluşturmayacak şekilde geçildi.
  • Gelen kabullerden şartlı olanların gereğini yerine getirecek Boswell Beta gibi ilave sınav başvuru ve hazırlıkları yapıldı.
  • Tüm üniversitelerden kabul alındığı için seçim yapma avantajı öğrenci tarafına geçmesi çok önemli bir parametredir. Bu aşamada hangi okulun seçiminin kariyer ve meslek anlamında ön plana çıkacağı ile ilgili detay çalışma yapılıp, sonuca beraberce ulaşıldı.
  • Nihai kabul sonucunda başlayan kayıt süreci, kayda yönelik evrakların oluşturulması ve yapılacak ödemeler konusundaki organizasyonlar düzenlendi.
  • Kabul aşamalarında, daha seçim yapılmadan, en kritik işlerden biri olan seçilen üniversite şehirlerindeki barınma durumları, detayları ile masaya yatırılıp, öğrenci yurdu için erken başvuru avantajlarına göre çalışmalar yapıldı. Özellikle Hollanda’da eğitimin en handikaplı kısmı barınma olduğu için bahse konu işin risk yaratmadan çözülmesi, Plus Eğitim sayesinde sorunsuz geçildi.
  • Eğitim görülecek ülke için oturum vize prosedür ve işleri ile şehir için yapılması gereken bürokratik işleri, Plus Eğitim danışmanımız Ceren Hanım ile kendisinin adres bazında tarif vererek yönlendirmesi ile problemsiz çözüldü.

Plus Eğitim, ülke bazında uzmanlaşmış danışmanlarıyla evlatlarımızın kariyerlerini gönül rahatlığı ile emanet edilebileceğimiz yegane yerlerden biridir.  Bu vesile ile başta Martı Hanım ve Ceren Hanım olmak kaydıyla, tüm Plus Eğitim danışman ve çalışan kadrosuna teşekkür eder, sağlıklı günler dilerim.
Mete Yakın

İnönü üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümü 1. sınıf öğrencisiyim. 19 yaşındayım ve İrlanda’ya tek başıma gitme cesaretini gösterdim ve bundan da oldukça memnunum. 4 hafta orada Dil eğitimi gördüm. Bu eğitim benim için gerçekten önemliydi ve orada bir çok kişiyle tanıştım. İrlanda dil eğitimi için gerçekten önemli bir yer. Orada birçok yeri gezdim ve bunları sizlerle paylaşmak istedim. Benim için olgunluğa adım attığım bir anıydı, İrlanda’da yaşamak. çünkü daha önce yurtdışına çıkmamıştım ve biraz endişelerim vardı gitmeden önce; fakat bunların hepsini oraya gittikten sonra aştım.

İrlanda’nın insanları çok sıcak kanlı öncelikle en sevdiğim yönleri buydu ve İrlandalılar çok yardım severler. Ben Dublin’de yaşadım ve bu süre içerisinde hiç kaybolmadım, hiçbir yeri bilmeme rağmen; nasıl mı? Elinizde bir harita varsa ki oraya gittiğinizde mutlaka edinebilirsiniz, insanlar, siz sokakta haritaya bakıp bir yerleri bulma çabasındayken, sizin yabancı olduğunuzu görüp yardım etmek istiyorlar. Bu olay benim başıma geldi ve çok şaşırdım. Dediğim gibi çok sıcak kanlı ve yardımseverler.

İrlanda’nın sevmediğim tek bir yönü var; o da havası. Sürekli yağmur yağan ve rüzgar esen bir yer. Ayrıca da soğuk. Dil konusundan bahsetmem gerekirse İrlanda’da iki resmi dil var İngilizce ve İrlandaca. İngilizce biliyorsanız zaten bir problem yok. İrlanda’nın aksanı bölgelere göre değişiyor fakat ben Dublin’de insanlarla konuşurken bir problem yaşamadım, gayet açık ve net bir aksandı. İrlanda seyahatim hakkında anlatacaklarım bunlar. Umarım size faydalı olabilirler.
Ali Emre Taş

AVUSTRALYA’DAN HERKESE MERHABALAR

Cagimiz malum globallesme cagi, son yuzyildaki teknolojik gelismeler sayesinde insanlik olarak bir zamanlar asilmasi imkansiz gibi gozuken gerek psikolojik gerek fiziksel bir suru engeli astik.

Kulturlerin karistigi degerlerin degistigi boyle bir donemde daha evrensel bir bakisa sahip olmak istiyorsaniz yurtdisinda egitim size bunu rahatlikla saglayacaktir.

Elbette getirdigi zorluklarda var ama onemli olan ne istediginiz konusunda emin ve kararli olmaniz.Gittiginiz yerde turk arkadaslariniz olmasinda yarar var ama eger oranin farkliliklarindan yararlanmak istiyorsaniz degisiklikten korkmayin oranin yerel insanlariyla arkadaslik kurun.

Daha once lisede iki sene almanyada egitim gordum, oraya gitmeden once dersleri cok basarili olan bir ogrenci degildim fakat oraya gittikten sonra bu durum tam tersine dondu.Bunun sebebi benim daha fazla calismaya baslamis olmamdan degil yurtdisindaki egitim sisteminin farkliligindan kaynaklaniyor.

Ulkemizdeki egitimin temeli ezbere dayali.Aradaki farki size soyle aciklamaya calisayim ; burda bir ogretmen tahtaya bir formul yazip bu boyle bulunmus boyledir bazinda bir yaklasimda bulunurken, yurtdisinda ayni formulu sizin zaten almis oldugunuz temel bilgilerle bulabilmenizi saglamaya calisan bir sistem var.

Sinavlarda sizden beklenen kafanizda buyuk islemler yapabilme beceriniz degil, hatta hesap makinasi kullanilan matematik sinavlari bile var cunku onemli olan sizin kagit uzerinde bir problem cozebilme becerinizden ziyade o cozumu yaratici bir sekilde gercek hayyatta uygulayabilmeniz.

Nitekim buraya dondukten sonra ozellikle universitedeki proje hocalarimin ogrencilere pek olmayan saygisi esliginde egitim benim icin iyice zor bir hal aldi ve herseyi ertelemeye baslamisken PLUS Education&Career imdadima yetisti ve yurtdisinda okumaya kesin karar olmis olan ben o yonde ilerlemek konusunda irademi henuz toplayamamis olsamda Marti hanim desteklerini kesmedi!!!

Simdi alti aydir avustalyada okuyorum, ailemden ve alistigim arkadaslarimdan uzak olsamda bunun ayrilik anlamina gelmedigini biiyorum ve hayattaki hedeflerime dogru ilerliyor olmanin heyecanini yasiyorum.

Eger Sydney’de yasam ve egitim ile ilgili merak ettikleriniz varsa mail atabilirsiniz ; silhouette42k@gmail.com
Engin Karahan

Marmara Üniversitesinde Fransızca Öğretmenliği bölümünden mezun olduktan sonra kariyerimi marketing üzerine yoğunlaştırmak istemiştim fakat mezun olduğum bölüm ilerideki kariyer planlarımı gerçekleştirmek için bana malesef yeterli imkan sağlamıyordu.

Kısacası kafam gerçekten çok karışıktı ve profesyonel bir yardıma ihtiyacım vardı.Okuldan bir arkadaşım vasıtasıyla lus education&career buldum. Burada Martı ve Derya Hanım beni istediğim alan üzerinde nasıl bir eğitim almam gerektiğiyle ilgili çok iyi bilgilendirdiler.Şu anda almış ve almakta olduğum eğitimler bu konuda beni ne kadar iyi yönlendirdiklerini çok iyi bir şekilde kanıtlıyor.

Daha önce de belirttiğim gibi Marketing alanında eğitim almak istiyordum ve bunun için ilk olarak işe Londra’da pre-master eğitimi almakla başladım.3 aylık bir kurs programından sonra tekrar plus education ‘ın yardımıyla marketing üzerine bir şirkette 1 yıl boyunca staj yapmaya başladım.Bu yapmış olduğum staj bana iş deneyimi konusunda inanılmaz şeyler kattı.

Stajımı geçen hafta başarıyla tamamladım ve gelecek ay MBA master’ı yapmak için okul başvurumu yaptım ve okula kabul edildim.

Geriye dönüp baktığım zaman benim için çok uzak gibi görünen MBA master’ı artık benim için bir hayal olmaktan çıkmıştı.Beni buraya kadar adım adım yönlendiren lus education&career ne kadar teşekkür etsem azdır.
Buraya kadar yazdıklarımda Londra’daki öğrencilik hayatımdan hiç bahsetmedim.Aslında nerden başlayacağımı da açıkçası pek bilemiyorum çünkü anlatacak o kadar çok şeyim var ki….

Burada sadece eğitim üzerine değil aynı zamanda hayat tecrübesi üzerine çok şey öğrendim.Şu anda hala evimin köşesindeki küçük bir restaurantta part-time garson olarak çalışmaktayım.Burada çalışmam bana cep harçlığı konusunda çok yardımcı oluyor.

Ailemden neredeyse hiç cep harçlığı almıyorum.Hem okulu ve hem işi aynı anda idare ediyorum.Bu pekçoğu için çok zor gibi görünse de aslında tahmin edildiği kadar zor değil.Kendime düzenli bir çalışma programı hazırladım.Okul ve iş dışındaki arta kalan zamanlarımı genelde arkadaşlarımla geçiriyorum.

Bu arta kalan zamanlarımı çok iyi değerlendirdiğime inanıyorum çünkü Londra gerçekten çok güzel bir şehir.Özellikle tiyatroları ve müzikalleriyle ünlü bir şehir aynı zamanda çok güzel parkları da var.

Baharda arkadaşlarımla en çok yapmaktan hoşlandığım şeylerden bir tanesi de Hyde Parka gidip piknik yapmak. Londra öğrenci olmak için gerçekten çok güzel bir şehir. O kadar fazla para harcanmadan da çok güzel eğlenebilen bir şehir.Orada öğrenci olmak çok güzel bir tecrübe benim için.

2 sene önce lus education&career kapısından içeri girdiğimde hemen hemen aklımda kariyer planlarım üzerine hiç bu kadar bilgim yoktu. Martı ve Derya Hanıma tekrar burada çok teşekkür etmek istiyorum. Bana gösterdiğiniz bu yol ilerideki hayatımı şimdiden çok fazlasıyla etkiledi. Londraya gelme planı olan diğer öğrenciler eğer isterlerse benimle irtibata geçebilirler. Onlara sormak istedikleri konular hakkında seve seve yardımcı olmak isterim. Herkese çok sevgiler.
Ayşe Pınar Ömür

Avustralya’da İngilizce veya master eğitimi almayı dusunen arkadaşlara birkaç tavsiyede bulunmak istiyorum.Ben Avustralya ya gelirken arkadaş tavsiyesi üzerine lus education&career danışmanlık firmasını seçtim. lus education&careerfarkını gerek bilgi olsun gerek bilmediğiniz konularda yardımcı olan ekibi olsun çoğu ajanstan cok daha başarılı olduğunu birçok yurtdışı eğitim ajansı dolaştıktan sonra anlamamak mümkün değil.

Uçak yolculuğumu 25 saatten 3 saate indirememeleri ve ingilizceyi beynime yerleştirmemeleri dışında ellerinden geleni yaptılar vede çok yardımcı oldular.

Evet şaka bir yana Avustralya gerçekten uzak,ama buraya gelip adapte olduktan sonra hergün kendime neden daha önce gelmedim ki sorusunu soruyorum.İngilizce eğitimine vede master eğitimine gelince ben herzaman bu tür şeylerin insanın kendisinde bittiğine inanırım.

Buraya gelip derslere devam etmeyim üstünde durmayım çalışılmazsa, hergün arkadaşlarla Türkçe konuşulursa inanın bu kadar yol gelmenin hiç bir anlamı yok.

Bu yüzden Avustralya’nın her türlü avantajından yararlanılması lazım.Insan öğrenmek istedikten sonra mum ışığında çalışır yine öğrenir.Benim için Avustralya bu öğrenim sürecini hızlandırmam ve ana dilleri ingilizce olan insanlardan faydalanmam açısından bulunmaz fırsattı.Okulunuzun ne kadar kaliteli ya da nekadar prestijli olduğu gerçekten önemli değil.

Bunun için hayatın içinde olmak gerekiyor, mesela kaybolmak,yolunu bulamamak,bankayla problem yaşamak ve telefon açmak zorunda kalmak vs vs.Benim için burda herşey çok olumlu.Size gelirken tek tavsiyem olucak özellikle senelerce annelerinin yemeğini yiyen arkadaşlar,burdaki yemek kültürü karşısında bocalayabilirsiniz.Annenizden sevdiğiniz yemekleri pişirmesini öğrenmeden gelmeyin.
Barış Yalkın

Akdeniz Üniversitesi, Turizm Işletmeciliği ve Otelcilik 2004 mezunuyum. Mezun olduktan sonrada yabanci dili geliştirmek ve Turizm sektöründe deneyim arttırmak için Avustralya`da ki staj programını seçtim. Bunun icin Avustralya’da uzmanı olan firmasından destek almaya karar verdim.

Yaptığım bu tercihin ne kadar doğru oldugunu buraya gelince anladim. 24 saatlik uçak yolculuğu gözünüzü korkutmasın çünkü buna değer. Şu anda Sydneyde bulunan 4 yıldızlı bir otelde Banket departmanında calışmaktayım. Burada ki çok kültürlü toplum yapısı nedeniyle yeni insanlarla tanışmak, karşılıklı kültür alışverişinde bulunmak çok güzel. Gundelik yaşantı çok rahat.

Sporla ve doğayla içiçe bir hayatları var.Kısacası Avustralya calışmak ve yeni kültürleri tanımak için ideal bir yer.

Buraya gelmede, biraz değil tamamıyle imkani sağlayan lus education&career firmasıdır demek daha doğru olur bana sadece beklemek düşmüştü.Eğer sizinde buralardan bi isteğiniz olursa beklerim.

Avustralya herzaman hayalimdeki ülke oldu ve buraya gelirken çok heyecanlıydım. Ve şimdi burada olmanın ve burada Ingilizce öğrenmenin tadını çıkarıyorum. Avustralya hem eğitim ortamı hem de cografik özellikleriyle mutlaka yaşanması gereken bir ülke!!!

Avustralyanın doğal güzellikleri gezmekle bitmiyor. Daha önce hiç görmediğim hatta hayal bile edemeyeceğim doğal güzellikler ile karşılaştım.

Burayı sözlerle anlatmak oldukça zor ama yaşamak daha kolay. Bir ülke ile tüm dünyayı geziyor gibisiniz. Her ülkeden öğrenciler var. Her kültürü tanıyorsunuz. Bambaşka bir duygu. Burada yaşamak bile başlı başına bir deneyim ve eğitim. Sınıf arkadaşlarımın hepsi çok değişik ülkelerden ve yaşıtım.

Okulda zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum bile. Bu arada Ingilizcemin nasıl bu kadar hızla geliştiğine de inanamıyorum. Gerçekten ülkesinde dil öğrenmek farklı oluyor, çünkü dil yaşamın ve günlük hayatınızın ayrılmaz bir parçası. Dili geliştirmek kaçınılmaz bir olgu adeta.

Avustralya’ya gelmekle hiç hata etmediğimi şimdi daha iyi anlıyorum. Avrupa ve Amerika’dan çok farklı, daha egzotik bir ülke. Dil eğitimi ve tatil için buradan daha iyi bir alternatif düşünemiyorum artık.
Engin Alper

Avustralya’da Türk Öğrenci Olmak
2006’nın başında işlemlerim tamamlanmış ve Melbourne’daki Swinburne Üniversitesinde Master yapmak için Avustralya’ya ayak basmıştım.

22 saatlik yorucu bir yolculuğun ardından Melbourne Tullamarine International Havalimanına indim.
İlk 2 hafta ağzım açık sadece incelemeyle geçen günlerden sonra. Melbourne’u tanımak için etrafı gezmek için fırsat oldu.

Ben burada tanıştığım diğer bazı Türk arkadaşlara göre şanslıydım. Burada akrabalarım vardı. Ama şunu bilmelisiniz ki her akraba bir değildir. Kendinizi sağlama buraya gelmeden almalısınız. İlk 2 ayımda akrabalarım sayesinde ilk şoku atlattım.

Melbourne İstanbul’dan farklı bir şehir. Bir kere yerleşim İstanbul gibi apartmanlardan oluşmuyor. Apartman değince Şehir merkezinde lüks otel gibi olanlar akla geliyor. Bunların dışında nüfusun %95’i tek katlı bahçeli müstakil evlerde oturuyor. Her evin garajı bahçesi var.Yani burada bireysel yaşam gayet önde tutuluyor.

Ben Türklerin çokça yaşadığı kuzeydeki semtlerden Broadmedows yada Craigieburn’de oturdum. Her ne kadar Türklerin olduğu yerler belli olsada 3,5 milyonluk Melbourne’un topu topu 200 bini Türk. E hal böyle olunca İngilizce öğrenmeyeyim nasıl olsa yaşadığım yerde çok Türk var demeyin. Çünkü burada 2. yada 3. nesil Türkler bile İngilizce anlaşıyor.

Genel hatlarıyla Avustralya 25 milyon bile olmayan nüfusuyla Türkiye’nin 11 katı yüzölçümüyle büyük bir kıta devlet. Refah göreceli olarak Türkiye’den fazla. Elbette fiyatlar her konuda Türkiye’den pahalı.

Fakat alım gücü yüksek olduğu için insanların hayat standartlarının bir alt seviyesi var. Yani bir işçinin de müstakil evi ve arabası var. Hatta işsiz olarak (artık hükümet tarafından zorlaştırılsa da) para alıp senelerce geçinip gidebilirsiniz!

En büyük şehirleri bilindiği gibi Sydney ve Melbourne. Sydney kalabalıklık olarak İstanbul’a Melbourne’da İzmir’e benzetilse de Sydney de Melbourne da gayet hafif kalıyorlar İstanbul’un yanında. Ama bana sorarsanız Melbourne daha güzel daha düzenli daha yeşil ve yeni bir şehir.

Gelelim Avustralya’da öğrenci olmaya. Burada buranın vatandaşı olmadan yaşamanın ve hatta öğrenci olmanın maliyeti maalesef çok.

Hepinizin bildiği gibi daha Türkiye’den çıkmadan. Yüklü paralar yatırılmakta. Burada eğer ailenizin yada sponsorunuzun desteği olmadan masraflarınızı çıkarmanız zor.

İmkansız değil tabii ki ama hem okumak hem de çalışmak ekstra yük getiriyor. Tüm yaşam masrafları ve okul parasını çıkarırım diye düşünüyorsanız, bundan vazgeçin derim ben.

En ucuz dil okulunun yıllık masrafı 10bin dolarlar seviyesinde olunca part time çalışmakla bu işler açıkçası olmuyor. Full time çalışmaya vize izin vermiyor ki full time çalışmak tehlikeli derslerden geri kalabilirsiniz. Geliş amacınız farklı değilse eğer

İsterseniz güncel fiyatlardan bahsedeyim biraz. En temel ihtiyaç kalacak bir ev. Ev kiraları şehre yakınlığa göre değişiyor. Tek başınıza uzak semtlerde 130-140 dolar haftalık vererek ev kiralayabilirsiniz.

Depozito ev eşyaları emlakçı masrafları hariç. Fakat ev kiraları üniversiteler yada TAFE lerin yakınında ranttan dolayı artıyor. Mesela ben Hawthorn’da 2 ay bir Türk arkadaşla 2 odalı bir evde kaldım. Okula çok yakındı.

3 katlı apartman dairesi aylık kira 1300 dolardı benim payıma 650 düşüyordu. Ancak 2 ay dayanabildim. Part time çalışıp kazandığım tüm parayı alıp götürüyordu.

Araba almak uzun vadeli kalacaklar için cazip olabilir. Toplu taşıma ilerde bahsedeceğim gayet düzenli ve rahat olmasına rağmen pahalı ve belli saate kadar oluyor. En kısa mesafe 5 dolardan başlıyor ( overseas öğrenciler öğrenci indirimi maalesef kullanamıyor)

Eğer ikinci el bir araba alacaksanız fiyatlar 1000 dolardan başlıyor. Gerçi 1000 dolara gerçekten külüstür bişey alıyorsunuz ama ayağınız yerden kesiliyor. Tabii ki arabanın ruhsat masrafları ve bakım masrafları pahalı.

Çünkü işçilik ve hizmet pahalı. Ayrıca Türkiye’den getirdiğiniz ehliyet maalesef burada geçerli değil. Birde onun masrafları var. 150 dolar civarı sanırım. Sınava giriyor ve denklik alıp Avustralya ehliyeti alıyorsunuz.

Akaryakıt Türkiye’deki gibi korkutucu değil! 1litre benzin 1 dolar 40 cent civarı. Yani 1 lira 50 kuruş diyebiliriz. Yani Türkiye’nin nerdeyse yarısı. Ama araba alırsanız ve okulunuz yada işiniz şehir merkezindeyse park ücreti ödemek sizi bunaltabilir.

Ceza konusunda buranın polisleri katı öyle her istediğiniz yere parkedemiyorsunuz. Otoparklar saatlik ücretleri 4-5 dolardan günlük parketmeyi 15-20 dolar arası düzenliyorlar. Yani her şey masraf!

Gelelim yiyecek içeceğe. dışarıda hergün yemek yemeği pek tercih etmemek gerekiyor özellikle öğrenciler. Fiyatlar fast food için en ucuz 5 dolardan başlıyor 10-12 dolara kadar bir öğün yiyorsunuz. Restauranta gitmek bu fiyatları 2 yada 3 e katlayacaktır.

Marketten alışveriş yapmak akıllıca. Türklerin bol olduğu yerde dönerciler, kasaplar, şarküteriler var. Türk ağız tadından bir nebze de olsa uzak kalmıyorsunuz. Fiyatlar kabul edilebilir düzeyde.

1 litre süt 1.5 dolar. Ekmek 1-2 dolar 1litre portakal suyu 2-3 dolar 1 kilo peynir 8-10 dolar. 1kilo et 10-14 dolar 1litre cola 2-3 dolar vs. Avustralya’nın en tanınmış marketleri Safeway, Coles ve Bilo. Hepsinin kendine göre uygun olarak sattığı ürünler var. Alışverişlerinizi ona göre yapmak akıllıca olacaktır.

Toplu taşıma daha önce bahsettiğim gibi Türkiye’ye göre pahalı ama daha kaliteli bir taşımacılık söz konusu. Zamanında raylı taşımacılığa önem verilmiş ve şehrin dört bir yanına tren ile ulaşmanız sağlanmış.

Melbourne’a gelecekler sanırım ilk önce bu şehrin en önemli istasyonu olan Flinders street istasyonunu öğreneceklerdir.

Benzetme olarak bizim Haydarpaşa garına benzetebiliriz. Fark tren hattı Haydarpaşadaki gibi burada son bulmuyor. Çok akıllıca düşünülmüş şehir merkezi “city loop” denilen döngü şeklinde hat ile hatlar kesintisiz birbirine bağlanıyor.

Yani son durak yok. Melbourne, İstanbul’dan farklı olarak şehir merkezinin gerçekten merkezde olduğu ağ yapıda bir şehir modeli var.

Diğer önemli istasyonlar: Southern Cross, North Melbourne, Richmond, Essendon, Glenroy, Broadmeadows Coburg, Brunswick, Glenferrie, Caufield, Cheltenham, Sunshine, Newport vs.

Tren Hatları: Broadmeadows, Upfield, Epping, Belgrave, Sydenham, Werribee, Glen Weaverley line vs.
Burada akbil yerine otobüste tramwayda ve trende geçerli olan (hatta Sydney’de feribotta da geçerli) Metcard denilen kart biletler var.

Otomatik makinelerden 2 saatlik günlük haftalık yada aylık satın alabiliyorsunuz. Her istasyonda merkezi yerlerde bu otomatik bilet makineleri veya bilet gişeleri var.

İngilizce’nin anadil olduğu ülkelerin temel avantajlarından biri olan dil sektörünü Avustralya’da yoğunlukla hissettim.

Uluslararası öğrenciler buranın turizm gibi kaynaklarından biri olmuş durumda. Melbourne’in her tarafında dil kursları enstitüler kurulmuş durumda ve inanın ki hepside gayet iyi iş yapıyor.

Bugün yıllık bir dil kursunun 10bin dolar civarında ücretinin olduğunu düşünürseniz binlerce öğrencinin ülkeye getirdiği katkı yadsınamaz.

Kısacası eğer dil altyapınız varsa Avustralya yüksek lisans yada master için İngiltere ve Amerika’ya göre avantajlı bir seçenek olacaktır. Fakat hiç İngilizceniz yoksa buraya gelmeden biraz kendinizi geliştirmenizi öneririm. Burada tanıdığım birkaç arkadaşım var, sıfır İngilizce ile gerçekten çok zorluk çektiler.

İmkansız değil ama biraz altyapı ile burada alınan yaklaşık 1 senelik dil eğitimi size çok yol aldıracaktır. Daha önce dediğim gibi Master için sağlam bir İngilizce gerekiyor. Zaten master için konulan IELTS 6.5 sınırı bunun bir göstergesi.

Sonuç olarak Avustralya hayatta bir kez de olsa gelinip görülesi bir memleket. Her şeye katlanıp buraya gelmeyi benim gibi aklına koymuş arkadaşlara şimdiden başarılar diliyorum.
Atilla Gol

Her şey yıllar önce kurduğum bir hayalle başladı
Yurtdışında okumak, yurtdışında yaşamak, çok iyi seviyede İngilizce konuşmak, dünyanın dört bir köşesinden insanlarla tanışmak, liseden mezun olduktan sonra hayal etmeye başladığım ve gerçekleşmesi içinde elimden gelen her şeyi yaptığım bir amaçtı. Bugün rahatlıkla söyleyebilirim ki bu hayalimi gerçekleştirebilmiş olmanın mutluluğunu yaşamaktayım.

Eğitim fuarları, İnternet siteleri, başvuru tarihleri arasında kaybolmak üzereyken, lus education&career Martı Hanım imdadıma yetişti.

Bana ihtiyacım olan tüm bilgileri oldukça samimi ve dürüst bir şekilde aktarmakla da kalmayıp, başvurularımın hiçbir aşamasında benden yardımını esirgemedi.

Avustralya maceramın başlamasının üzerinden bir sene geçmesine rağmen, bugün hala ilişkimizi aynı samimiyette sürdürmekteyiz.Eğer sizde benzer bir hayalin peşinden koşuyorsanız, size tavsiyem öncelikle kendinizi çok iyi dinlemeniz.

Hedeflerinizi, güçlü ve zayıf yönlerinizi, beklentilerinizi, sınırlarınızı, korkularınızı ne kadar iyi bilirseniz yurtdışında edineceğiniz tecrübeler bir o kadar zenginleşecektir.

Hatta bu düşünceleri küçük notlar halinde yanınıza almanızı çok daha faydalı olur. Çünkü size garanti ederim ki değişeceksiniz.

Bu değişim her insan için farklı olabilir ama kendinizi bugün tanıdığınızdan 10 kat daha iyi tanıyacaksınız, gerçekte kim olduğunuzu, neler yapabilecek güce sahip olduğunuzu, hayatınızda sizin için aslında nelerin önemli nelerin önemsiz olduğunu anlayarak kendinize hayata karşı yeni bir duruş yaratacaksınız.

Ve bu yeni duruşunuzun mimarı tamamen ve sadece siz olacaksınız. İtiraf etmeliyim ki benim en güzel tecrübem “Yeni Ben” le tanışmamdı.

Yurtdışı tecrübesinin bir başka boyutu ise, hiç tanımadığınız insanlarla beraber yaşamak, onlarla bir süre için bile olsa hayatınızı paylaşmak, insan ve kültür farklılıklarını anlamanız için, iletişimizi becerilerinizi ilerletebilmeniz için şahane bir fırsat olacaktır.

Şahsen ben, yurtta kaldığım 1 yıl boyunca harika arkadaşlar edindim ve İngilizce bilgim tahmin ettiğimden çok daha hızlı ilerledi. Bütün bir hafta çalıştıktan sonra yurttaki Cuma Partilerini dört gözle bekleyeceğiniz de başka bir gerçek.

Avustralya’da aradığınız her şeyi bulabilirsiniz, yeter ki ne aradığınızı bilin. İster bir spor aşığı olun, ister bale tutkunu, ister paraşütçü, ister gezgin,

Avustralya tutkularınıza ve sosyal hayatınıza oldukça iyi hizmet edecektir.
Bütün bunlar, her şeyin toz pembe olduğu anlamına gelmiyor.

Mutlaka sıkıntılar, özlemler, problemler olacaktır. Ama her aşılan engel, kendi başınıza elde ettiğiniz her başarı sizi daha da güçlendirecektir. Ve sonunda sizde benim gibi “İyi ki yapmışım” diyeceksiniz.
Yeni hayatınızın rengarenk olması dileğiyle….
Burak Arslan

Eylül 2001 den bu yana Malaspina’da öğrenim görüyorum. ESL (İngilizce Hazırlık) programı ile başladım ve şimdi işletme alanında devam ediyorum.

Nanaimo’da geçen beş yıldan sonra, Malaspina’yı bir çok değişik yönü ile yaşama şansını elde ettim. Nanaimo’ya ilk kez kız kardeşimle birlikte geldik.

İtiraf etmeliyim ki Vancouver hava alanından Nanaimo’ya yaptığımız yolculukla başlamak üzere ülkenin güzelliği beni çok etkiledi.

Doğası, ılıman akdeniz iklimi ve yüzlerinden hiç eksilmeyen gülümsemeleri ile insanların nezaketi dünyanın öbür ucunda olmanın yarattığı endişe ve korkuları yatıştıran önemli unsurlardı.

Okula ve insanlarla tanışmaya başladıktan sonra, Nanaimo sakinlerinin değişik kültürlerden insanları kabul etmeye alışkın olduklarını, böylece de uyum sağlama sürecini kolaylaştırdıklarını gözledim.

Yalnızca Kanadalılar’la değil, aynı zamanda dünyanın her tarafından insanlarla tanışmak benim için çok etkileyiciydi. Türkiye’den bir çok insanın da orada olduğunu görmek beni ayrıca çok şaşırttı.

Bize rehberlik eden Uluslararası Öğrenci Bürosu çalışanları ve gönüllü yardımcıların ilk haftalardaki çabaları çok yardımcı oldu. Aile yanı ya da yurtlara kaydolmamıştık. Bu nedenle bize sundukları yardımları mutlulukla kabul ettik.

Geçen yıllar içerisinde, Malaspina’nın Kuzey Amerika’da öğrenim görmek isteyenler için iyi bir seçim olduğunu daha da iyi fark ettim. Öncelikle, fiyatlar diğer seçeneklerle karşılaştırıldığında çok uygun.

Herkes fiyat karşılaştırması yapabilir ama en önemlisi, Nanaimo’da çok kısıtlı bir bütçeyle yaşamak mümkün. Kiralar düşük ve küçük bir yerleşme olması nedeniyle ulaşım önemli bir sorun olmaktan çıkıyor.

Ekonomik avantajlarının yanı sıra, Malaspina’nın seçimini isabetli bir karar durumuna getiren en önemli etmen, eğitim sisteminin ve hem öğretim üyeleri hem de idari personelle olan ilişkilerin son derece teşvik edici ve insancıl olması.

Şimdi geçmişe baktığımda, deneyimlerimi düşündüğümde görüyorum ki Malaspina yıllar içerisinde çok hızlı bir gelişme gösterdi.

Öğrencilere her geçen yıl daha fazla olanak sunmak için çok çalışıyorlar. Yeni kütüphane dahil olmak üzere yapılan yeni binalar, verdikleri servisler, yeni programlar ve hem Kanadalı hem de uluslararası öğrencilere sundukları sosyal aktiviteler gibi.

Sonuç olarak Nanaimo’da yaşamak, Malaspina University College’a devam etmek bana yalnızca işletme öğrenimi değil, aynı zamanda çok önemli bir hayat tecrübesi kazandırdı ve burada geçirdiğim dönemi asla unutmayacağım.
Ahmet Yılmaz